bursa bosanma avukati

Aile Hukuku Alanında Sunduğumuz Hizmetler

Nişanlılığın sona ermesi nedeni ile maddi tazminat davaları

Nişanlılığın sona ermesi nedeni ile manevi tazminat davaları

Nişanlılığın sona ermesi nedeni ile mutat dışı hediyelerin geri verilmesi davaları

Evlenmenin Mutlak butlanı davaları

Anlaşmalı Boşanma davaları

Çekişmeli Boşanma davaları

Genel boşanma sebeplerine dayalı boşanma davaları

Özel boşanma sebeplerine dayalı boşanma davaları

Boşanma sebebi ile maddi manevi tazminat davaları

Yoksulluk nafakası davası – İştirak nafakası davaları

Velayet davaları

Eşya alacağı davaları

Ziynet eşyası davaları

Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi davaları

Değer artış payı alacağı davaları

Soybağının reddi davaları

Tanıma davaları

Aile Hukuku

Evlilik birliğinin resmi olarak sonlandırılması açılacak olan boşanma davası ile gerçekleşir boşanmayla kişiler bazı haklar elde edebileceği gibi aynı zamanda bazı sorumluluklar da üstlenir. Boşanma sebepleri arasında, şiddetli geçimsizlik, terk, zina, sosyoekonomik yetersizlik, cana kast, kötü muamele, akıl hastalığı gibi unsurlar yer almaktadır. Hukuk büromuz boşanmaya bağlı olarak önemli derecede sosyal ve psikolojik durumların ortaya çıkmasına yol açan bu sosyal problemin boyutlarıyla birlikte nedenlerini araştırarak, boşanmanın aile üzerinde etkilerini dikkatli bir şekilde inceleyerek çözüm odaklı çalışma alanı sergilemektedir. Büromuz boşanma nedenlerinin incelemesini yaparken esas olarak, evlilik birliğini ortadan kaldıran boşanmaların taraflar arasındaki olan uyuşmazlığı en aza indirgeyerek tarafların yararını ön planda tutmaktadır.

Boşanma sonucunda maddi ve manevi zarara uğrayan tarafın, belirli koşullar altında karşı taraftan tazminat talep etme hakkına sahip olmasıdır. Boşanmada maddi ve manevi zararların tazmin edilebilmesi ve evlilik birliğinin boşanmayla sona ermesinin özel bir durum oluşturmakla birlikte bu özel durumun aile hukuku içerisinde değerlendirilerek sonuca bağlanmalıdır. Bu uygulamanın asıl sebebi, boşanmada ortaya çıkan maddi zararın hukuki boyutuyla değerlendirdiğimizde boşanma sonucunda mevcut veya beklenen menfaatleri zarar gören davacı tarafın, karşı taraftan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunarak davalı tarafın kusurunu belgeleyerek hakkını elde edebilmesidir. 

Boşanmaya sebep olan tarafın kusuru, hâkimin boşanmaya karar vermesini gerektirecek derecede yoğun değilse veya anlaşmalı boşanmada tarafların anlaşması hakim tarafından bir şekilde onaylanmamış ve tarafların boşanmalarına karar verilememişse, bu durumda boşanmaya bağlı ortaya çıkan maddi tazminattan bahsedilemeyecektir. Bu nedenle boşanma davalarında gerek anlaşmalı olarak gerek çekişmeli olarak açılması durumunda bir avukat desteği alınması son derece önemlidir.

Boşanma davası ile birlikte talep edilebilecek maddi- manevi tazminat, nafaka , alacak kalemleri olduğu gibi boşanmaya bağlı fakat ayrı dava  olarak açılan ziynet eşyası alacağı , ev eşyası alacağı davaları olabilmektedir. Bu nedenle büromuz boşanmaya bağlı olarak gerekli bazı hukuki işlemlerin ve sürelerin yer aldığı bu işlemlerde süreçleri takip ederek boşanmanın müvekkilin çıkarlarına hizmet edecek şekilde anlaşmanın sağlanması , davanın açılması, lehe sonuçlanması ve oluşabilecek bir hak kaybının engellenmesi, gerekli delillerin ve ispat niteliğinde olan belgelerin sağlanabilmesi için boşanma davaların takibi yapılarak tarafların lehine sonuçlanmasında önemli role sahiptir.

Bursa Boşanma Avukatı

Boşanma davalarında boşanmak isteyen tarafın boşanma sebeplerinin yeterli olması dışında bu sebeplerin ispatı daha önemlidir zira her boşanma anlık gelişen karşı tarafın hatasından kaynaklanmadığı gibi yıllarca biriken sebeplerden, psikolojik şiddet, ekonomik şiddet, duygusal şiddet, cinsel şiddet, görsel şiddet gibi soyut sebeplerden de kaynaklanabilmektedir. Bu durumda bu sebeplerin ispatı açısından sunulacak delillerin doğru tespiti, mahkemece celbedilmesini istenilen delillerin tespit edilmesi ve sebeplerin ispatı ile bilgisi bulunan tanıkların bildirilmesi bu delillerin süresinde sunulması, dilekçelerin süresinde ibraz edilmesi , karşı tarafın usule ilişkin yanlış işlemlerine itiraz edilmesi gibi usule ilişkin gerekli işlemlerin yapılması için boşanma davası açmaya karar veren kişinin boşanma avukatına başvurmasını tavsiye etmekteyiz. Bursa da faaliyet gösteren hukuk büromuz boşanma davalarında Bursa boşanma avukatı ve aile hukukundan doğan davalarda dava ve danışmanlık faaliyetlerini yürütmektedir. 

Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma davası açmaya karar verecek kişi boşanma nedenlerini ve taleplerini içeren dilekçe ile aile mahkemesinde boşanma davasını açmalıdır. Zorunluluk olmamakla beraber Boşanma sebepleri ve bu sebepleri ispatı tarafların davasının sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan hak kaybına uğramamak adına boşanma davası açmadan önce avukata danışılmalıdır.

Boşanma Davası İçin İlk Nereye Başvurulur?

Boşanma davalarında görevli mahkeme davacının veya davalının ikamet ettiği yere bağlı Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemeleri veya Aile Mahkemeleri kurulamayan yerlerde ise görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Boşanma Davası İkamet Yeri Dışında Açılabilir Mi?

Taraflar boşanma davasını açarken seçimlik hakka sahiptir .Boşanma davalarında yetkili mahkeme davacının, davalının ikamet ettiği veya 6 aydan beri eşi ile birlikte oturduğu yere bağlı Aile Mahkemeleridir. Boşanmak isteyen eş, boşanmak istediği eşi ile birlikte ikamet ettiği yerden boşanma davası açmadan önce ayrılmış ve ikametgahını başka bir yere taşımış ise bu durumda boşanma davasını yeni tesisi etmiş olduğu ikametgahının bulunduğu yerde de açabilir.

Eşiniz Tarafından Boşanma Davası Açılması Halinde Neler Yapmalısınız?

Tarafınıza eşiniz tarafından boşanma davası açılması halinde dava dilekçesinin tarafınıza tebliğ olduğu tarihten itibaren yasal süreler içerisinde cevap dilekçesi sunulmalı, şartları varsa karşı dava açılmalıdır bu sürelerin kaçırılması halinde telafisi zor zararlar ortaya çıkmaktadır.

Boşanma Davası Avukatı Hangi Şehirden Olmalıdır?

Kural olarak boşanma davasının olduğu yerde faaliyet gösteren avukatlara vekalet verme zorunluluğunuz yoktur. Başka bir şehirde faaliyet gösteren avukata da vekalet verebilirsiniz. 

Boşanma Davası İle Birlikte Mal Paylaşım Davası Açabilir Miyim?

Boşanma davası açılması ile birlikte paylaşım davasını ayrı bir dava olarak açabilirsiniz veya boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içerisinde mal paylaşım davası açabilirsiniz.

En Kısa Sürede Nasıl Boşanılır?

Taraflar anlaşmalı boşanma davası ile kısa sürede boşanabilmektedirler. Boşanma çekişmeli olması halinde süre daha uzun sürmektedir

Anlaşmalı Boşanma Davası Hangi Durumlarda Reddedilir?

Anlaşmalı boşanmada aranan ilk koşul, evlilik birliğinin en az bir yıl sürmesidir. Evlilik en az bir yıl sürmemiş ise, hâkim açılan boşanma davasını diğer şartları incelemeye gerek görmeden reddeder.  Anlaşmalı boşanmalarda eşlerin iradeleri mahkeme huzurunda ilan etmeleri gerekmektedir. Eşlerden birinin dava günü mahkemeye gelmemesi durumunda anlaşmalı boşanma çekişmeli boşanmaya dönüşebilecektir.

Kadın Boşanma Davası Açarsa Hakları Nelerdir?

Boşanma davasında kadının yasal hakları, çocuğun tedbiren velayetini talep etme hakkı, kendisi için tedbir ve yoksulluk, çocuk için dava süresince tedbir nafakası veya dava sonucunda velayeti kendisine verilen çocuk için iştirak nafakası, tazminat talebi , ziynet eşyası alacakları, mal rejiminden doğan alacak, aile konutu şerhi isteme  hakkına sahip olacaktır fakat davanın kadın tarafından açılması doğrudan lehe bir avantaj sağlamayacaktır mahkeme tarafların kusur durumuna göre karar verecektir. 

Anlaşmalı Boşanmanın Şartları Nelerdir?

Anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin en az bir yıl sürmüş olması, eşlerin boşanmak üzere birlikte başvurmaları veya bir eşin açtığı davayı diğerinin kabul etmesi, hâkimin tarafları bizzat dinlemesi ve tarafların yapmış oldukları anlaşmanın hâkim tarafından uygun bulunması olmak üzere dört aşamanın gerçekleşmesi gerekmektedir.

Anlaşmalı Boşanma İçin En Az Kaç Yıl Evli Kalması Gerekir?

Anlaşmalı boşanmada aranan ilk koşul, evlilik birliğinin en az bir yıl sürmesidir. Evlilik en az bir yıl sürmemiş ise, hâkim açılan boşanma davasını diğer şartları incelemeye gerek görmeden reddetmektedir. Bu şart kanundan doğan bir şart olup mahkemece resen incelenmektedir. 

Çekişmeli Boşanma Davası Kaç Yıl Sürer?

Çekişmeli boşanma davalarında, davanın açıldığı yer mahkemesinin yoğunluğu, tanıkların sayısı, delillerin incelenmesi gibi faktörler dava sürecini etkilemektedir. Tarafların uzlaşmaya varamamaları nedeniyle bu süre tam olarak belirlenememektedir. Öne sürülen boşanma nedenlerinin araştırılması, bilirkişi raporlarının incelenmesi veya tanıkların dinlenmesi dava seyrine önemli ölçüde etki eder. Verilen karar aleyhine veya kararın usule aykırı olduğunu iddia eden taraf karara karşı istinaf yasa yoluna başvuru yapmakla birlikte dosyanın istinaf incelemesi de bu süreye önemli derece de etki edecektir. Bu nedenle ortalama 18-24 ay gibi sonuçlanmakla birlikte belirtilen diğer husuların gerçekleşmesiyle 4 yıla kadar sürmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Çekişmeli Boşanmaya Dönebilir Mi?

Taraflarca anlaşmalı olarak açılan boşanma davası duruşmasında taraflardan birinin katılmaması veya katılıp da anlaşmalı boşanma protokolünü kabul etmediğini bildirmesi veya protokoldeki bir hususu kabul etmemesi halinde çekişmeli boşanmaya dönmektedir. 

Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Uyulmazsa Ne Olur?

Anlaşmalı boşanma protokolü mahkemece onaylanarak hüküm altına alındıktan sonra taraflardan birinin protokole uymaması halinde icra takibi yapılacaktır. Hükmün maddi bir edim içermemesi halinde para borçlarının icrası değil yapma borçlarının icrasına ilişkin takip başlatılması gerekmektedir. 

Duruşmaya Gitmeden Anlaşmalı Boşanmak Mümkün Müdür?

Taraflar vekil ile temsil edilse dahi anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi için duruşmaya katılıp boşanma iradelerini mahkeme huzurunda dile getirmeleri zorunludur. 

Boşanma Davası Açılmadan Önce Satılan Mallar Paylaşıma Dahil Midir?

Tarafların evlilik birliği içerisinde gerçek satışa dayanan tasarrufları paylaşıma dahil değildir fakat eşlerden birinin mal kaçırma maksadı ile muvazaalı olarak devir yapması halinde devredilen mal varlığının paylaşıma konu edilmesi talep edilebilir. 

Boşanma Davasında Tazminat Miktarı Neye Göre Belirlenir?

Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Boşanma davası sonucunda daha az kusurlu olan eş maddi ve manevi tazminat alma hakkına sahip olabilecektir. Maddi tazminat ile boşanma nedeniyle uğranan zararlar tazmin edilirken, manevi tazminatla da kişilik hakları zedelenen eşin duyduğu acı ve elem tazmin edilmektedir. Ancak bu tazminatların ödenmesi için bazı şartların sağlanması gerekir. Maddi ve manevi tazminat talebi boşanma davası, dava esnasında istenmemişse boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde yeni bir dava ile istenebilir. 

Boşanmada Hangi Durumlarda Manevi Tazminat Davası Açılabilir?

Boşanma davasında boşanma sebepleri aynı zamanda kişilik haklarına saldırı teşkil ediyorsa boşanma ile birlikte manevi tazminat talep edilebilir, boşanma ile birlikte manevi tazminat talep edilmemiş ise ek dava açarak manevi tazminat talep edilebilir ve boşanma davası ile birleştirilmesi talep edilir bunun dışında boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde manevi tazminat davası açılabilir. Örneğin eşin diğer eşi sürekli hakaret, şiddet uygulaması  nedeni ile açılan boşanma davasında bu eylemler aynı zamanda kişilik haklarını zedeleyici eylemler olduğundan eşin manevi tazminat talep etme hakkı vardır. 

Boşanmada Manevi Tazminat Miktarı Nasıl Belirlenir?

Boşanma davasında manevi tazminat tazminata konu fiillerin ağırlığı, tarafların kusur durumu ve tarafların ekonomik durumu göz önüne alınarak belirlenmektedir.

Boşanmada Maddi Manevi Tazminat Ne Zaman İstenir?

Boşanma davasından maddi manevi tazminat boşanmanın eki niteliğinde olduğundan boşanma davası ile aynı anda talep edilebilir ayrıca boşanma davası devam ederken açılacak bir dava ile talep edilir ve bu dava boşanma davası ile birleştirilir eğer bunlar yapılmamışsa boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde maddi manevi tazminat talep edilebilir.

Boşanma Davasında Maddi Tazminat Şartları Nelerdir?

Boşanma davasında maddi tazminata hükmedilmesi için öncelikle maddi tazminat talep eden eşin kusurunun diğer eşten ağır olmaması gerekmektedir. Bunun dışında boşanma ile eşin mevcut menfaatlerinin yitirilmesi gerekmektedir. Boşanma davasındaki maddi tazminatın kapsamı diğer davalardaki maddi tazminattan farklıdır boşanma davasındaki maddi tazminat talebi boşanma sebebi ile eşin mevcut menfaatlerinin yitirilmesi halinde daha kusurlu olmamak kaydıyla mahkeme tarafların gelir durumuna , tarafların kusur oranına ve tarafların evlilik süresi gibi hususları dikkate alarak maddi tazminatı belirleyecektir.

Erkek Kadından Tazminat Alabilir Mi?

Boşanma davasında kadının ağır kusurlu olması halinde erkek maddi manevi tazminat talep edebilecektir. Bu nedenle evliliğin bitmesinde kadın erkekten daha kusurlu olması halinde erkeğin tazminat hakkı söz konusu olacaktır. Kusurun tespiti evliliğin bitmesine yol açan olaylarda tarafların bildireceği sebepler ve deliller mahkemece değerlendirilir mahkemece kusurun tespiti yapılır. 

Boşanmada Maddi Manevi Tazminat Ne Zaman Ödenir?

Maddi manevi tazminat davası boşanmanın eki niteliğinde olduğundan boşanma davası kesinleşmesi ile birlikte icra edilebilecektir. Maddi manevi tazminat davasını kazanan eş kararın kesinleşmesi ile birlikte karşı tarafın tazminatı ödememesi halinde ilamlı icra takibi yapması gerekmektedir.

Erkek Kadından Yoksulluk Nafakası Talep Edebilir Mi?

Erkek, boşanmada kusuru daha ağır olmamak şartı ile ve boşanma ile yoksulluğa düşecek olması halinde kadından yoksulluk nafakası da talep edebilir. Kusurun tespiti evliliğin bitmesine yol açan olaylarda tarafların bildireceği sebepler ve deliller mahkemece değerlendirilir mahkemece kusurun tespiti yapılır. 

Çocuğun Velayeti Neye Göre Belirlenir?

Evlilik birliği devam ederken kural olarak ana ve baba tarafından birlikte kullanılan velâyet, boşanma sonucunda hâkim tarafından ana veya babadan birisine verilir. Hakim velayeti kime vereceğini değerlendirirken asıl amacı, her koşulda çocuğun yüksek yararını gözetilerek, çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal ve ahlaki bakımdan hayata hazırlanmasını ve çocuğun yüksek yararını gözeterek resen karar verir. Bu süreçte çocuğun bakımı, gözetimi, korunması, temsili, eğitilmesine ilişkin kararları alma hakkı ve sorumluluğu ana babadadır. Bu nedenle hakim, çocuğun çocukluk dönemi sona erene kadar, velayet hakkının kullanılmasını olumsuz yönde etkileyebilecek bir değişiklik halinde ya da velayet hakkının kötüye kullanılması durumunda çocuğun yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak üzere velayetin kullanımına ilişkin yeni bir karar verebilir.

Velayet Hakkı Nasıl Alınır?

Tarafların 18 yaşından küçük müşterek çocukları olması halinde boşanma davasını açan taraf boşanma ile birlikte müşterek çocuğun velayetini de talep edebilir, karşı taraf velayetin kendisine verilmesini talep ediyorsa açacağı karşı dava ile çocuğun velayetini talep edebilir bu durumda mahkemece sosyal inceleme raporu aldırarak  ve çocuğun üstün yararı ilkesi dikkate alınarak velayet konusunda karar verir bunun dışında müşterek çocuğun idrak çağında olması halinde velayet konusunda hangi tarafın yanında kalmak istediği ile ilgili görüşü alınır bu husus velayet kararının verilmesinde etkili olmaktadır . Velayet hakkı kendisine bırakılmayan eş için mahkeme müşterek çocuk ile görüşme günleri tayin eder mahkemece belirlenen bu günlerde velayet hakkı kendisine bırakılmayan eş müşterek çocuğu görmektedir. 

Velayette Hâkim Çocuğun İsteğini Dikkate Alır Mı?

Mahkemece velayet kararı verilirken  çocuğun idrak yaşında olması halinde çocuğu dinleyerek fakat  çocuğun üstün yararı gözetilerek hüküm kurulur yargıtay kararlarında idrak yaşının 8 yaş ve üstü olduğu yani 8 yaş ve üstü çocuklarda velayet konusunda karar verilirken çocuğun görüşünün sorulması gereklidir fakat çocuğun tek taraflı isteği tek başına yeterli olmamaktadır çünkü yaşı gereği çocuk eşlerden birinin etkisi altında kalabilmektedir bu durumlarda uzman pedagogca düzenlenen sosyal inceleme raporu önem arz etmektedir.

Kaç Yaşına Kadar Çocuğun Velayeti Anneye Verilir?

Çocuğun kaç yaşına kadar velayetinin kesin olarak anneye verileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Velayet kamu düzenine ilişkin bir konu olduğundan mahkeme velayet konusunda karar verirken çocuğun üstün yararı ilkesini esas alacaktır fakat çocuğun yaşının çok küçük olması gibi hallerde anne bakımı zorunluluğu mevcut olduğundan anne ile velayet görevini yerine getiremeyecek durumların olması dışında velayetin anneye verilmesi daha yüksek bir ihtimaldir. 

Boşanmada Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Anneye Verilmez?

Hakim çocuğun velayetini çocuğun üstün yararı ilkesi göz önüne alınarak babaya verilmesine de   karar verebilir. Çocuğun babaya verilmesine sebep olan husus çocuğun yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Anne çocuğu istemiyorsa ve çocuğun üstün yararı gerektiriyorsa çocuğun velayeti anneye değil babaya verilir. Anne çocuğa şiddet uyguluyorsa, kötü alışkanlıkları varsa, fiil ehliyeti yoksa ve çocuğun bakım ve gözetim sorumluluğunu ihlal ediyorsa, annenin çocuğuna bakmak için gereken ekonomik şartları sağlayamaması ve çocuğun idrak çağına ulaşmış ve babada kalmayı beyan edebiliyorsa babanın durumu annenin hayat koşullarına göre daha iyiyse hakim velayeti babaya verebilmektedir.

Tedbir Nafakası Nedir? Hangi Koşullarda Verilir?

Hâkim boşanma veya ayrılık davası süresince özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemlere resen karar verir. Tedbir nafakası, boşanma davası sırasında veya boşanma davası açılmadan talep edilebilir. Tedbir nafakasına davanın açıldığı tarihten itibaren hükmedilir. Bir tarafın kusurlu olması onun lehine tedbir nafakası hükmedilmesine engel teşkil etmez . Boşanma davası ile hükmedilen tedbir nafakasına hem eş hem de çocuklar yönünden hükmedilir. Karar kesinleşinceye kadar bu şekilde devam eden tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra tamamen kalkacağı gibi eş ve çocuk için yoksulluk nafakası veya iştirak nafakasına  dönüşür.

Tedbir Nafakasının Miktarı Ne Kadardır?

Tedbir nafakasının miktarını saptamak hâkimin takdir yetkisi içindedir. Kişinin sosyal, ekonomik durumuna göre hakkaniyete uygun olarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmiş olması dava süresince elde edilen yeni bilgi ve delillere göre dava boyunca nafaka miktarı artırılabilmekte veya azaltılabilmektedir.

Tedbir Nafakasının Artırılması Ve Azaltılması İçin Şartlar Nelerdir?

Tarafların durumlarının değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine hâkim tedbir nafakasının arttırılıp, azaltılmasına veya tamamen ortadan kaldırılmasına karar verebilecektir. Nafaka yükümlüsünün veya alacaklısının sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi durumunda talep üzerine hakim değişen koşulları göz önünde bulundurarak nafakanın arttırılmasına, azaltılmasına veya kaldırılmasına hükmedebilir.

Çocuklar İçin Nafaka Neye Göre Belirlenir?

Velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan eş tarafından, ortak çocuğun veya birlikte evlat edinilen çocuğun yetiştirilmesi, barınma, beslenme, sağlık, bakım ve eğitim giderlerinin karşılanabilmesi için eşin sosyal ve ekonomik gücü oranında, velayetin kullanılması kendisine verilen eşe ödenen nafakadır. Boşanmadan sonra çocuğun velayeti kendisine verilmeyen eş ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulacağı ve çocuk için ödenecek iştirak nafakasıdır. Nafaka miktarını mahkeme belirleyebileceği gibi, eşler de arlarında anlaşarak da belirleyebilirler. İştirak nafakası belirlenirken hakim, nafaka yükümlüsünün sosyal ve ekonomik durumunu, çocuğun gereksinimlerini ve velayet kendisine bırakılan tarafın da ekonomik bakımdan çocuğa yapabileceği katkıyı göz önünde tutarak resen hakkaniyet ilkesine uygun bir nafaka olarak karar verir.

İştirak Nafakasının Artırılması Ve Azaltılması Veya Kaldırılması İçin Şartlar Nelerdir?

İştirak nafakası geliri anlaşmalı boşanmada olduğu gibi tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile koşulları oluştuğunda artırılma veya azaltılma yoluyla yeniden belirlenebilir. Nafakanın yeniden belirlenmesi davası açıldığında nafakanın bağlandığı dava tarihinden sonra, yeniden belirlenmesi davasına kadar geçen sürede tarafların ekonomik durumlarında olan değişiklikler, ortak çocuğun gereksinmelerinin azalıp azalmadığı ya da çocuğun büyüyen yaşı, eğitimi nedeni ile gereksinmelerinin artıp artmadığı gibi ölçütler göz önünde tutularak yeni bir düzenlenme yapılabilir. İştirak nafakası çocuğun 18 yaşını doldurup ergin olması halinde kendiliğinden kalktığı gibi, evlenmekle ya da yargı kararı ile ergin hale getirilmesi halinde de kendiliğinden kalkar. Çocuk 18 yaşına geldiğinde nafakanın kalkmasından sonra eğitimi devam ediyorsa, anne ve babanın bakım yükümlülükleri de devam eder bu durumda kişinin yardım nafakası davası açması gerekmektedir. İştirak nafakası çocuklar ergin oluncaya kadar devam eder. Bu kural mutlak değildir. Çocuk, edindiği meslek ve sanatı ile kendisini geçindirebiliyorsa böyle bir durum söz konusu olabilirse, iştirak nafakası yükümlünün istemi üzerine çocuk erginliğe ermeden mahkeme kararı ile kesilebilir.

İştirak Nafakasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Gerek iştirak nafakası ve gerekse bu nafakanın artırım, azaltım, son verilmesi davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemeleri veya Aile Mahkemeleri kurulamayan yerlerde ise görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Yoksulluk Nafakası Şartı Nelerdir?

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.  Boşanma davası reddedilmişse yoksulluk nafakasına karar verilemez. Yoksulluk nafakası için mutlaka istem ve talep gerekir. Evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olan tam kusurlu eş, boşanma yüzünden yoksulluğu düşüyor olsa bile yoksulluk nafakası alamaz. 

Yoksulluk Nafakasının Miktarı Artırılması, Azaltılması Veya Kaldırılması İçin Şartlar Nelerdir?

Yoksulluk nafakasının miktarı saptanırken nafaka yükümlüsünün ekonomik durumu ve geliri göz önünde bulundurulur. Yoksulluk nafakası alacaklısının veya borçlusunun ekonomik durumlarının değişmesi durumunda mahkemeden yoksulluk nafakasının artırılması, azaltılması veya kaldırılmasını talep edebilir. Mahkemeye talep eden tarafın nafaka miktarının yetmediğini ileri sürerek nafakanın arttırılması davası açabileceği gibi, nafaka borçlusu da nafaka miktarını ödemede zorluk çektiğini veya ödeyemeyecek duruma geldiğini bildirdiği hallerde nafakanın azaltılması ya da kaldırılması için dava açabilecektir.

Bu durumda mahkeme nafaka yükümlüsünün gelirinde olağanüstü bir değişiklik olup olmadığını , nafaka alacaklısının ihtiyaçlarında olağanüstü bir artış veya değişiklik olup olmadığını inceleyecektir. 

Yoksulluk Nafakası Görevli Mahkeme Neresidir?

Yoksulluk nafakası talebinin boşanma davasından sonra yapılacağı durumda ise bu dava boşanma davasının kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılmalıdır. Bu dava bakımından görevli mahkeme Aile Mahkemesi olup yetkili mahkeme ise nafaka alacaklısının yerleşim yeridir.

Kadın Hangi Durumlarda Nafaka Alamaz?

Boşandıktan sonra kadın, maddi sıkıntı yaşayacak olması durumunda mahkemeden yoksulluk nafakası talep edebilir. Bu durumda boşanmada ağır kusurlu olmaması gerekmektedir.  Bazı durumların varlığında kadın lehine nafakaya hükmedilmez. Kadın boşandığı eşin ekonomik durumuna göre maddi durumunun iyi olması durumunda, eğer çalışıyorsa kendi isteğiyle işten ayrılmış veya geçimini sağlayacak yan gelirleri varsa yoksulluk nafakası boşandığı eşten talep edemeyecektir. Bir diğer husus yardım nafakası talep eden eş bir evlilik yaptıysa ya da biriyle evlilik hayatı yaşıyorsa, yoksulluk nafakası talep edemez.

Aile Konutu Şerhi Nasıl Alınır?

Taraflar evlilik birliği içerisinde beraber yaşadıkları taşınmazın tapu müdürlüğüne giderek, aile konutu olduğunu tapuda şerh ettirebilirler. Böylelikle eşlerin her ikisinde muvaffakatı olmadıkça aile konutu üzerinde tasarruf edemeyeceklerdir.

Tek Celsede Boşanmak Mümkün Müdür?

Evlilik birliği en az bir yıl süren ve tarafların boşanmanın tüm sonuçlarında anlaşan eşlerin tek celsede boşanabilmesi mümkündür.

Düğünde Takılan Takılar Kime Aittir?

Düğünde takılan takılar kim tarafından takılırsa takılsın kadına ait olacaktır.

Ziynet Eşyası Alacağı Davası Nedir?

Ziynet alacağı davası kadının düğünde kendisine takılan fakat karşı tarafın elinde olan ziynet eşyalarını aynen iadesi mümkün olmaması halinde bedelinin talep edildiği davaya denilmektedir. Ziynet alacağı davası boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından ayrı bir dava olarak açılması gerekmektedir. Boşanma ile birlikte ziynet eşyası talep edilmiş ise bu durumda mahkeme ziynet alacağı talebini ayırarak boşanma davasının sonucuna göre ziynet eşyası alacağı konusunda karar verecektir. 

Ziynet Eşyası Davası Kime Karşı Açılır?

Ziynet eşyası davası ziynet eşyalarının rızası dışında kendisine teslim edilmeyen eşe karşı açılmaktadır.

Ziynet Eşyası Davası Ne Zaman Açılır?

 Ziynet eşyası davası genellikle boşanma davası ile birlikte veya boşanma davasından sonra açılan bir dava olup boşanmanın eki niteliğinde bir dava olmadığından boşanma davası açıldıktan sonra ayrı bir dava olarak açılması gerekmektedir. Boşanma davası ile birlikte açılması halinde mahkemece ziynet eşyası talebi dosyadan tefrik edilecektir. 

Ziynet Eşyası Sadece Tanıkla İspat Edilir Mi?

TMK 220. Madde gereği kişisel mal niteliğindedir. Düğünde ve evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kadına aittir. Ziynet eşyalarının kadının himayesinde olmadığını iddia etmesi durumunda tanıkla ispat etmesi mümkündür. 

Düğün Takıları Kimde Kaldığı Nasıl İspat Edilir?

Düğünde takılan takıların ispatı, ziynet eşyası davası için büyük önem taşıyan bir husustur. Burada takıların kimde kaldığının ispatı için tarafların evden ayrılış biçimi büyük taşımaktadır. Her somut olaya göre değişebilmekle birlikte Örneğin kadının bir kavga sonucu evden ayrılması halinde ziynet eşyalarını yanında götüremeyeceği bu nedenle karşı tarafta kaldığı ispatı daha kolay olacaktır fakat kadının eşi evden yokken eşyalarını toplayarak evden ayrılması halinde ziynet eşyalarının erkek tarafında kaldığının ispatı daha zor olabilecektir  Düğünde takılan takılar kim tarafından takılırsa takılsın kadına ait kabul edilir. Boşanma davalarında kadın tarafından talep edilen düğünde takılan takıların yetkili mahkemeye ispat edilmesi gerekmektedir. Düğünde takılan altınların ispatı; bilirkişi raporları, düğün kayıtları, tanıkların ifadeleri, makbuz ve diğer yazılı belgeler gibi delillerle yetkili mahkemeye ispat edilebilmektedir.

Düğünde Takılan Altınlar Edinilmiş Mal Mıdır?

Evlilik sırasında kadına takılan altın ve ziynet eşyaları kim tarafından verilmiş olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğinde olacaktır.

Boşanma Davasından Feragat Eden Tekrar Dava Açabilir Mi?

Boşanma davasında feragat eden taraf tekrar bir boşanma sebebi çıkması halinde dava açabilecektir. Boşanma davasının reddedilmesi halinde ise 3 yıl geçmeden aynı sebebe dayanarak boşanma davası açamayacaktır.

Evliyken Alınan Ev Boşanınca Kimin Olur?

Eşler evlenmeden önce herhangi bir mal rejimi sözleşmesi yapmamışlarsa TMK ‘ya göre yasal olarak edinilmiş mallara katılma rejimi kabul etmiş olurlar. Evliyken alınan ev evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallara katılma rejimine değerlendirilerek evlilik süresince edinilen malları yarı yarıya bölüşürler.

Anlaşmalı Boşanmadan Sonra Mal Paylaşımı Davası Açılabilir Mi?

Anlaşmalı boşanma protokolünde evlilik birliği içerisinde sahip oldukları malların paylaşımına dair protokolünde yer vermedikleri takdirde, taraflar anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre zarfında mal paylaşımı davası açabilirler.

Boşandıktan Sonra Ev Eşyaları Kime Kalır?

Eşler evlilik süresince edindikleri bir malı özel bir mal rejimi belirlemeden bir mal rejimi sözleşmesi yapmamışlarsa, evlilikleri süresince edinmiş oldukları tüm mallar üzerinde ortak ve eşit derecede hak sahibi olurlar. Eşyaların evlilikten önce alınmış olması durumunda bu eşyalar, ödemeyi yapan tarafın kişisel mal varlığı olarak değerlendirilir. Bu nedenle kişisel mal varlığı çerçevesinde taraflar birbirlerine karşı iadesini talep edebilir. Aynen iadesi yahut değeri karşı taraftan talep edilebilir. Eğer eşyalar evlenmeden önce alınmış olup evlilik süresi içinde ödemesi yapılması halinde edinilmiş mal varlığı değeri olarak kabul edilecek olup taraflar eşit hakka sahip olacaktır.

Boşanma Davası Masrafı Ne Kadar?

Boşanma davalarında dava masrafları dava açılış harçları ve tebligat masrafları bazı durumlarda bilirkişi ücreti gibi kalemlerden oluşmaktadır. 

Boşanma Davasında Avukatlık Ücreti Ne Kadar?

Boşanma davalarında avukatlık ücreti, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin altında olmamak kaydı ile avukatın harcayacağı zaman, emek ve deneyimine göre belirlenir. Boşanma avukatı tarafından dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, delil dilekçesi, beyan dilekçeleri, gerek görülmesi halinde koruma ve önleme tedbiri istemli dilekçeler, istinaf ve temyiz dilekçelerinin yazılması ve birçok duruşmaya müvekkili temsilen katılımı tarafından sağlanacak olması nedeniyle ücretleri deneyim , masraf ve yaptığı harcamalara göre farklılık gösterecektir.

Boşanma Avukatı Nasıl Seçilir?

Boşanmaya karar vermiş kişilerin boşanma avukat seçerken  öncelikle aile hukuku alanında çalışan boşanma davaları alanında faaliyet gösteren bir avukat ile davasını takip etmesi daha faydalı olacaktır. 

Boşanma Davasında Avukat Önemli Mi?

Boşanma davasında tarafların avukat ile takip etmesi tarafların menfaati açısından önemlidir. Fakat hukukumuzda davayı avukat ile takip etme zorunluluğu bulunmamaktadır. Boşanma davası dahil her türlü dava kişinin kendisi tarafından açılabilmekte ve takip edilebilmektedir. Boşanma davaları tarafların menfaati açısından oldukça spesifik davalardan olup bu nedenle boşanma davalarını avukat ile takip edilmesini tavsiye etmekteyiz. Fakat bu bir zorunluluk değildir.

Boşanmalara Hangi Avukat Bakar?

Mevzuatta boşanma avukatı adı altında bir avukatlık dalı tanımlanmamıştır. Boşanma sürecinde profesyonel hukuki yardım almak taraflar için faydalı olacaktır. Tarafların evlilik içinde yaşadığı olayların avukat tarafından dinlenmesi faydalı olacak ve alanında uzman olan avukatın aile hukuku uyuşmazlıklarından kaynaklanan boşanma, nafaka, velayet, mal paylaşımı vb. gibi davaları davayı profesyonelce yürütebilmektedir.

Çekişmeli Boşanma Davasında Avukat Şart Mı?

Boşanmada veya herhangi başka bir davada avukat tutma zorunluluğu yoktur. Eşlerden birinin boşanma davasını açacağı gibi bunu avukat aracılığı ile de yapabilir. Burada önemli husus dava kapsamında velayet, nafaka, tazminat, mal paylaşımı gibi  sonuçların doğacağı gibi, bu sonuçların tarafların lehine sonuçlanması açısından bir avukattan yardım alınması yararlı olacaktır.

Eşler Ne Kadar Ayrı Kalırsa Boşanma Davası Açılır?

Eşler eylemli ayrılık sebebiyle boşanma davası açabilmesi için 3 yıl ayrı kalmaları gerekmektedir.

Boşanma Davasını Kim Açarsa Avantajlı Olur?

Boşanma davası için dava açan tarafın karşı tarafa oranla fazladan avantajı olmadığı gibi davalı da tıpkı davacı gibi boşanma ile birlikte maddi manevi tazminat talep edebilir. Bu neden boşanma davasını ilk kimin açtığından ziyade evlilik birliğini temelden sarsan olaylardan kimin daha kusurlu olduğu önemlidir. 

Evi Terk Eden Kadın Kusurlu Mu?

Eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve diğerini terk etmesi ya da haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemesi durumu mutlak bir boşanma sebebidir. Terk eden eşe gönderilen ihtarda eve dönüş süresi olan iki aylık sürenin açıkça gösterilmesi gerekmektedir. Belirlen toplam 6 aylık sürede haklı bir neden olmadan evi terk eden kadın kusurlu olacaktır. Fakat terk eden kadının geçerli bir sebebe dayalı olarak diğer eş tarafından şiddet, psikolojik baskı veya aile konutunda yaşamasını engelleyecek haklı bir nedenden dolayı diğer eşi terk etmesi nedeniyle diğer eşin dürüstlük kuralı çerçevesinde terke dayalı kusurlu olmayacaktır.

En Çok Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Boşanma, hukuki olarak evliliğin sona erdirilmesidir. En çok boşanma sebepleri arasında genel boşanma sebeplerinden olan evlilik birliğinin temelden sarsılması ter almaktadır şiddetli geçimsizlik evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı genel bir boşanma sebebidir. Bunun dışında, terk, zina, cana kast, kötü muamele, akıl hastalığı gibi özel boşanma sebepleri de vardır. 

Boşanma Davasında Hakaret Nasıl İspat Edilir?

Eşlerden biri hakaret nedeni ile boşanma davası açması halinde hakaret iddiasının ispatı tanık deliline dayanabilir. Hakarete ilişkin tanık bulunmaması halinde ve hakaret iddiasını ispat edecek başkaca deliller elde edilmesi gerekmektedir. Buna ilişkin olarak hakarete uğrayan tarafın suç duyurusu olup olmadığı yazılı ve görsel bir delilin bulunup bulunmadığı hakaretin ispatı açısından önemlidir.

Boşanma Sürecinde Kirayı Kim Öder?

Boşanma davasında aile konutunun kiralanmış bir konut olması halinde, mahkeme tarafından konuta daha fazla ihtiyacı bulunan eşe yapılan tahsisle birlikte kural olarak kira bedelinin kira sözleşmesinin tarafı olan  eş tarafından ödenmesi gerecektir.

Boşanmada Hangi Mallar Paylaşılmaz?

Boşanmada edinilmiş mallara katılma rejimine göre eşler, evlilik süresince edinilen malları yarı yarıya paylaşılır fakat eşlerin evlilik öncesinde edindiği mallar kişisel mallar olup paylaşıma dahil değildir. Bunlar miras gibi karşılıksız olarak sahip olunan mallar, manevi tazminat alacakları, eşlerden birinin kişisel kullanımına yarayan eşyalar mal paylaşım davası ile talep edilemez.

Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Taraflar 2002 tarihinden sonra evlenmişseler evlilik birliği içerisinde alınan mallar boşanma ile birlikte tarafların eşit şekilde paylaşması gerekmektedir. Kadının çalışmaması önemli değildir kadın çalışmasa dahi evlilik birliği içerisinde satın alınan mal varlığı değerlerinin yarısı kanunen kadınındır. Paylaşım boşanma davası açılmasından sonra ayrı bir dava ile veya boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren Aile Mahkemesi’nde açılacak bir dava ile sağlanır.

Boşanma Davası Devam Ederken Mal Paylaşım Davası Açılabilir Mi?

Taraflardan biri boşanma davası açıldıktan sonra mal paylaşım davası açabilir bu durumda mahkeme boşanma davasının kesinleşmesini bekletici mesele yapacaktır.

Boşanma Sonrası Mal Paylaşım Davası Ne Kadar Sürer?

Boşanma davası kesinleştikten sonra mal paylaşım davasının açılması halinde ortalama 1 yıl içerisinde mal paylaşım davası karara çıkabilecektir. Bu süre kesin bir süre olmayıp davanın görülmekte olduğu mahkemenin yoğunluğu, tasfiye edilecek malların fazlalığı gibi etkenler davanın sonuçlanma süresinde etkili olmaktadır. 

Boşanmada Mal Tespiti Nasıl Yapılır?

Tarafların evlilik birliği içerisinde edinmiş olduğu ve ekonomik değeri olan taşınmaz, araçlar, banka hesabında birikmiş paralar mal paylaşım davasının konusudur. Evlilik birliğinden önce alınmış fakat taksit ödemeleri evlilik birliği içerisinde yapılmış olan mallar da mal paylaşım davasına konu olabilecektir. 

Banka Hesabındaki Para Edinilmiş Mal Mıdır?

Eşlerin evlendikten sonra banka hesaplarında biriktirdiği döviz altın ve paralar edinilmiş mal olup diğer eşin katılma alacağı mevcuttur. Eşlerden biri mal paylaşım davası açtıktan sonra eşinin hesabında birikmiş para olup olmadığını tam olarak bilmiyor fakat böyle bir birikimden şüpheleniyorsa mahkemeden eşinin banka hesaplarından bir birikim olup olmadığı ile ilgili talepte bulunabilir.

Boşanmada Bankadaki Para Paylaşılır Mı?

Eşlerden biri evlilik devam ederken banka hesabında biriktirdiği paranın yarısı kanunen diğer eşe aittir. 

boşanmada ev eşyaları kimde kalır

Evlenmeden önce alınan eşyalar alan kişiye aittir, evlenmeden önce alınıp ödemesi evliyken yapılan veya evlilik birliği içerisinde alınan ev eşyalarında taraflar eşit hakka sahiptirler.

Boşanma Davasında Aile Konutu Kime Verilir?

Boşanma davası devam ederken mahkemece talep üzerine aile konutu eşlerden birinin kullanımına tahsis edebilir.

Boşanma Davasında İlk Kim Açmalı?

Boşanma davasını evlilik birliğinin temelden sarsılmasında karşı tarafın ağır kusurlu olduğunu düşünen kişinin açması gerekmektedir. Fakat davayı ilk açan kişinin, davasının kesinlikle kabul edileceği söylemek  doğru olmayacaktır. Boşanma davasını taraflardan birinin açması halinde karşı tarafın cevap dilekçesi verme hakkı vardır. Bu şekilde karşı tarafta delillerini bildirecektir. Mahkemece bu deliller değerlendirilerek bir sonuca varacaktır. Davayı ilk açan kişinin boşanma sebeplerinde haklı olmadığı anlaşılması halinde davanın reddine karar verilecektir.

Boşanma Davasında Kimler Tanık Olamaz?

Tanıklık bir kamu görevidir. Boşanma davalarında da olaya tanık olan kişiler mahkeme huzurunda bildiklerini doğru bir şekilde söylemekle yükümlüdürler zira yalan tanıklığın cezai yaptırımı bulunmaktadır. Bu nedenle boşanma davalarında görgü ve bilgisi olan herkes tanık olabilmektedir fakat hukukumuzda bazı kişilerin tanıklıktan çekinme hakkı bulunmaktadır bu kişiler;

İki taraftan birinin nişanlısı.

Evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi iki taraftan birinin eşi.

Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyu.

Taraflardan biri ile arasında evlatlık bağı bulunanlar.

Üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi kayın hısımları.

Koruyucu aile ve onların çocukları ile koruma altına alınan çocuk. 

Bu kişiler boşanma konusunda mahkemeye tanık olarak bildirildiklerinde kanun hükmü gereği tanıklık yapmaktan çekinme hakkını kullanabilirler.

Boşanma Davasında Hakim Tanıklara Ne Sorar?

Boşanma davasında hakim tanıklara boşanmaya sebep olaylarda görgüye dayalı bilgisinin olup olmadığını sorar olması halinde bunları mahkeme huzurunda anlatmasını ister, her boşanma davası birbirinden farklı olması nedeni ile tanıklara sorulacak sorular davadan davaya değişmektedir.

Yurt Dışında Olan Eşten Nasıl Boşanılır?

Eşin yurt dışında olması halinde anlaşmalı boşanma mümkün değildir fakat açılacak çekişmeli boşanma davası ile boşanma gerçekleşebilmektedir. Çekişmeli boşanma davasında diğer eşin davaya katılımı zorunlu değildir.

Yurt Dışında Yaşayan Türkiye’de Boşanabilir Mi?

Tarafların yurt dışında yaşaması halinde Türk vatandaşları Türkiye’de boşanma davası açabileceklerdir. Boşanmanın yabancı ülkede gerçekleşmesi halinde boşanmanın Türkiye’de de geçerli sayılabilmesi için tanıma ve tenfiz davası açılması gerekmektedir.

Tanıma ve Tenfiz Davası Ne Kadar Sürer?

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının yabancı ülkede almış oldukları boşanma kararının Türkiye de geçerli olması için açılan dava tanıma tenfiz davası denilmektedir. Dava da görevli mahkeme aile mahkemesidir. Tanıma ve tenfiz davasını açan kişi yurt dışında yaşıyorsa vekili bulunması halinde duruşmaya gelme zorunluluğu bulunmamaktadır.  Tanıma tenfiz davaları açılan mahkemenin yoğunluğuna davanın avukat ile takip edilip edilmemesine göre değişmektedir zira tarafların avukatının olması halinde tebligatların avukata yapılacak olması gibi sebeplerle davanın sonuçlanma süresi kısalmaktadır.

Boşanma Davasında Deliller Nelerdir?

Boşanma davasında boşanmaya yol açan tüm sebepler tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebilmektedir. Boşanma davasında ileri sürülen başlıca deliller, tanık, taraflar arasındaki yazışmalar, banka kayıtları, fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları, dijital deliller boşanma davasında ileri sürülen başlıca delillerdir.

Bursa Nafaka Avukatı

TMK’da nafaka, yardım ve bakım nafakası olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Yardım nafakası, TMK’ nın 364’ncü ve 366’ncı maddeleri arasında düzenlenmiştir. Maddeye göre, herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Bakım nafakası evlenme ve boşanma sonucunda çocuk ve eşler açısından bakma ve dayanışma yükümlülükleri gereğince evlilik birliği devam ederken, boşanma davası sürerken veya boşanma gerçekleştikten sonra tarafların birbirlerinden talep edebildiği nafaka türüdür. Bakım nafakası; kendi içinde tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

1- YARDIM NAFAKASI

Yardım nafakası TMK da düzenlenmiş olan nafaka türlerinden biridir. Yardım nafakasının şartları kişinin yoksulluğa düşecek kadar geçimini sağlayamamış olmasıdır. Bu nafakadan kanun gereği yoksulluğa düşecek kişinin üstsoyu ve altsoyu sorumludur. Bu nedenle kardeşlere karşı yardım nafakası açılamaz. Yardım nafakasının şartlarından bir diğeri ise yardım edecek altsoyun ve üstsoyun yoksulluk içerisinde olmaması gerekmektedir.

2- TEDBİR NAFAKASI

TMK 169. maddesine göre hâkim boşanma veya ayrılık davası süresince eşlerin barınması, geçimi, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen inceler. Eşler, evlilik birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar. Burada uygulamanın esası, eşin diğer eşe göre düzenli ve yeterli gelirinin bulunmaması, gelirinin eşinin gelirine yakın olmadığı hallerde kadın için tedbir nafakası talep edebilmesidir. Ayrı yaşama hakkı bulunan eşin çalışıyor olması, maaşının ve malvarlığının bulunması tedbir nafakası verilmesine engel değildir. Halen evlilik birliği devam ettiğine göre, ayrı yaşamaya haksız olarak sebebiyet veren eş tedbiren nafaka vermekle yükümlü olacaktır. Davacı eşin ekonomik durumunun davalıdan daha iyi olması davalıyı tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Fakat, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu durum dikkate alınarak hakkaniyet ilkesine uygun bir nafaka tespit edilir. Tedbir nafakasının miktarını belirlemek hâkimin takdir yetkisi içindedir. Medeni Kanun’u 4. Maddesine göre hâkimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği emredilmiştir. Tedbir nafakasına Türk parası olarak hükmedilir. Ancak taraflar arasında anlaşma varsa yabancı para olarak da ödenmesine karar verilir. Tarafların durumlarının değişmesi halinde TMK 200. maddesi gereğince ve eşlerden birinin talebi üzerine hâkim tedbir nafakasının arttırılıp, azaltılmasına veya tamamen ortadan kaldırılmasına karar verebilecektir.

3- İŞTİRAK NAFAKASI

İştirak nafakası velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan eş tarafından, ortak çocuğun veya birlikte evlat edinilen çocuğun yetiştirilmesi, barınma, beslenme, sağlık, bakım ve eğitim giderlerinin karşılanabilmesi için eşin sosyal ve ekonomik gücü oranında, velayete sahip olan eşe ödenen nafakadır. İştirak nafakası boşanma, ayrılık veya evliliğin iptali davalarında hakim tarafından bu konuda bir karar vermek zorundadır. İştirak nafakasının miktarının taraflar için belirlenmesinde TMK’nın 182/2. maddesine göre boşanma veya ayrılıkta, velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup tarafların iradesine tabi kılınmamıştır. Bu nedenle tarafların ekonomik durumu nafakanın miktarını belirleme de önemli bir yere sahip iken eşlerin durumun değişmesi halinde hâkim, tarafların istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir. İştirak nafakası geliri anlaşmalı boşanmada olduğu gibi tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile koşulları oluştuğunda artırılma veya azaltılma yoluyla yeniden belirlenebilir. Burada güven ilkesi esas alınır.

4- YOKSULLUK NAFAKASI

Yoksulluk nafakasında ise boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Yoksulluk nafakasına karar verilebilmesi ve tarafların hak kaybına uğramamaları için öncelikle boşanma avukatı desteği gerekir. İstenecek yoksulluk nafakasının miktarı mutlaka belirli olmalıdır. Yoksulluk nafakasının bir başka koşulu, boşanma sonucu, boşanma yüzünden yoksulluk nafakası talep eden eşin yoksul duruma düşmesidir. Kendisini yoksulluktan kurtaracak derecede malvarlığı veya geliri bulunan eş yoksulluk

nafakası isteyemez. Yoksulluk nafakası talep eden eşin kusur oranı araştırılırken boşanma avukatı tarafından profesyonel destek alarak nafaka davası açması davanın seyrine önemli ölçü de etki etmektedir. Yoksulluk nafakasının miktarı saptanırken nafaka yükümlüsünün ekonomik durumu geliri göz önünde bulundurulurken, nafaka alacaklısının da zorunlu geçim giderleri göz önünde tutularak, her ikisi arasında bir oranlama yapılır. Yoksulluk nafakası alacaklısının veya borçlusunun ekonomik durumlarının değişmesi ve hakseverliğin gerektiği hallerde irat şeklinde olan yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılması boşanma avukatı desteğiyle mahkemeden talep edebilir.

Mevzuatta nafaka avukatı adı altında bir avukatlık dalı tanımlanmamıştır. Bu süreçte profesyonel hukuki yardım almak taraflar için faydalı olacaktır. Tarafların evlilik içinde yaşadığı olayların avukat tarafından tespit edilerek hukuku uyuşmazlıklarda nafaka, mal paylaşımı vb. gibi davalarda davayı profesyonelce yürüterek talep edilebilecek nafaka konusu ve miktarını boşanmaya bağlı olarak gerekli bazı hukuki işlemlerin ve sürelerin yer aldığı işlemlerde avukatın bu süreçlerin öncesi ve sonrasında müvekkilin çıkarlarına hizmet edecek şekilde anlaşmanın sağlanması , davanın açılması, lehe sonuçlanması ve oluşabilecek bir hak kaybının engellenmesi, gerekli delillerin ve ispat niteliğinde olan belgelerin sağlanabilmesi için davaların takibini yaparak tarafların lehine sonuçlanmasında önemli role sahiptir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir