bursa vergi hukuku avukati

Vergi Nedir?

Vergi, Devletin kamu hizmetlerini gerçekleştirmek üzere gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan ve dolaylı kanuna dayalı olarak alınan paradır. Vergi Hukuku vergi işlemlerinin usul ve yasaya uygunluğu inceleyen kamu hukuku dalıdır. Vergi ile ilgili usul ve esasların yer aldığı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu birçok düzenlemeyi içermektedir. Vergi Kanunlarının uygulanması ve ispat 3. Maddede ”

A) Vergi kanunlarının uygulanması:

Bu Kanunda kullanılan “Vergi Kanunu” tabiri işbu kanun ile bu Kanun hükümlerine tabi vergi, resim ve harç kanunlarını ifade eder.
Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanır.


B) İspat:

Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.
Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.
İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir. Şeklinde düzenlenmiştir. Yine kanunda Vergi Dairesi mükellefi tespit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden daire olarak tanımlanmıştır. Mükelleflerin, vergi uygulaması bakımından hangi vergi dairesine bağlı oldukları vergi kanunları ile belirlenir. Vergi incelemesinin bağlı olduğu Vergi Dairesince yapılmaması işlemi yetki yönünden hukuka aykırı hale getirir.

Vergi Hukukundan doğan davalar Vergi Mahkemesinde görüler. Hukuk büromuz vergi hukuku alanında faaliyet göstermektedir. Vergi hukuku avukatı olarak vergi hukuku alanına giren dava türlerinde büromuz faaliyet göstermektedir.
-Vergi Cezalarına ilişkin iptal davaları
-Ödeme emrinin iptali davaları
-Özel esaslara alınma işleminin iptali davaları
-Tam yargı davaları
-Vergi Suçları davaları

VERGİ DAVALARI NELERDİR?


Vergi davaları vergi mükelleflerine karşı tesis edilen vergi işlemlerinin kanuna aykırı olması halinde açılan davalar vergi davaları olarak adlandırılabilir. Vergi davası açmak için idare tarafından bir işlem tesis edilen işlemden mükellefin menfaatinin zedelenmesi gerekmektedir. İcrai olmayan işlemler kural olarak iptal davasına konu olamamaktadır bu nedenle vergi davasında iptali talep edilen işlemin kesin icrai ve yürütülebilen işlem olması gerekmektedir.

VERGİ MAHKEMESİNDE DAVA AÇMA SÜRESİ NE KADARDIR?


Vergi mahkemelerinde dava açma süresi İdari Yargılama Usul Kanununda Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde vergi mahkemelerinde otuz gün olarak düzenlenmiştir. Vergi dairesi tarafından düzenlenip mükellefe tebliğ edilen vergi ve ceza ihbarnamelerine karşı dava açma süresi tebliğden itibaren otuz gündür. Mükellef vergi ceza ve ihbarnamelerine karşı tebliğden itibaren otuz gün içerisinde vergi mahkemesine dava açarak söz konusu vergi ve ceza ihbarnamelerinin tahsilini durdurabilir. Tahsilin durması için dava açmak yeterli olup ayrı yürütme durdurma talebinde bulunulmasına gerek yoktur.
Bunun dışında özel kanunlarda düzenlenen dava açma süreleri 6183 sayılı Kanunda ödeme emrine karşı açılacak davalar, 15 gün olarak,
6183 sayılı Kanunda, ihtiyati haciz uygulanan kişilerin ihtiyati hacze karşı dava açma süresi 15 gün olarak,
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ek 7. Maddede Müddeti içinde uzlaşma talebinde bulunan mükellef veya ceza muhatabı uzlaşma talep ettiği vergi veya ceza için, ancak uzlaşma vaki olmadığı takdirde dava açma yoluna gidebilir. Uzlaşmanın vaki olmaması halinde mükellef veya ceza muhatabı; tarhedilen vergiye veya kesilen cezaya, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın kendisine tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilir. Bu takdirde, dava açma müddeti bitmiş veya 15 günden az kalmış ise bu müddet tutanağın tebliği tarihinden itibaren 15 gün uzar olarak düzenlenmiştir.
Vergi Mahkemesinde açılacak vergi cezalarına karşı iptal davalarında davanın süresinde açılmaması halinde dava usulden reddedilecektir.

VERGİ CEZA İHBARNAMESİNE KARŞI NE YAPILABİLİR?


Vergi Dairesi tarafından kendisine ceza ihbarnamesi tebliğ edilen mükellef tebliğden itibaren 30 gün içerisinde vergi mahkemesinde vergi ceza ihbarnamesine karşı dava açabilir. Dava açılması halinde verginin tahsili durmaktadır. Vergi mahkemesi bu durumda üç şekilde karar verebilir Vergi Ceza İhbarnamesinin iptali, vergi ceza ihbarnamelerine karşı açılan davanın reddi veya kısmen kabul kısmen ret kararı verilebilmektedir.
Mükellefin ceza ihbarnamesine karşı süresinde dava açmaması halinde ise dava süre yönünden usulden reddedilecektir. Vergi Mahkemeleri İdari Yargılama Usul Kanunu’na tabi olup vergi ve idare mahkemelerinde açılan davalarda dilekçelerin ne şekilde düzenleneceği 3.Maddede düzenlenmiştir.

İdari davaların açılması:


Madde 3 – 1. İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi
ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır.

Dilekçelerde;
a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, (1)
b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller,
c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,
d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar,
e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası, Gösterilir.

Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir. Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur. Şeklindedir yine 14. Maddede Dilekçeler üzerine ilk inceleme:
Dilekçeler, Danıştay’da daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından:
a) Görev ve yetki,
b) İdari merci tecavüzü,
c) Ehliyet,
d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,
e) Süre aşımı,
f) Husumet,
g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları
yönlerinden sırasıyla incelenir, şeklinde yapılacağı düzenlenmiştir. Bu usul kurallık vergi mahkemesinde vergi ceza ihbarnamelerine karşı açılacak iptal davalarında da geçerlidir. Bu nedenle mükelleflerin özellikle vergi ceza ihbarnamelerinin tebliğinden sonra dava açma süresini kaçırmamaları gerekmektedir.

CEZA İHBARNAMESİ TEBLİĞ EDİLİR Mİ?


Mükellef adına düzenlenen vergi ceza ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekmektedir. Vergi ceza ihbarnamelerinin tebliğ edilmemesi halinde vergi ceza ihbarnamesine karşı dava açma süresi başlamayacaktır. Bu nedenle mükellef adına düzenlenen vergi ceza ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak mükellefe tebliği zorunludur.

VERGİ MAHKEMELERİNDE DURUŞMA OLUR MU?


Vergi ve idare Mahkemelerinde açılacak davalar iptal davaları ve tam yargı davaları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bu husus İdari Yargılama Usul Kanunu 12. Maddesinde ” – İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay’a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır. ” şeklinde düzenlenmiştir. Vergi mahkemelerinde duruşma ise İdari Yargılama Usul Kanunu 17. Maddesinde İdari Yargılama Usul Kanunu 12. Maddesinde Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal ve yirmi beş bin Türk Lirasını aşan (2022 yılı 77.000 TL) tam yargı davaları ile tarh edilen vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları toplamı yirmi beş bin Türk Lirasını aşan vergi davalarında, taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılır.

  1. Temyiz ve istinaflarda duruşma yapılması tarafların istemine ve Danıştay veya ilgili bölge idare mahkemesi kararına bağlıdır. (3)
  2. Duruşma talebi, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabilir.
    4.1 ve 2nci fıkralarda yer alan kayıtlara bağlı olmaksızın Danıştay, mahkeme ve hakim kendiliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir.
  3. Duruşma davetiyeleri duruşma gününden en az otuz gün önce taraflara gönderilir.” Şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre iptal davalarının tümünde, tam yargı davalarının ise dava değeri 77.000 TL üzerinde olan vergi davalarında taraflardan birinin isteği üzerine vergi davası duruşmalı olarak incelenecektir ayrıca parasal sınıra bağlı kalınmaksızın iptal ve tam yargılamalarında talep olmasa dahi takdiren Danıştay, mahkeme ve hakim kendiliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir.

VERGİ MAHKEMELERİNDE DAVALAR NE KADAR SÜRER?


Vergi mahkemelerinde açılacak vergi davaları dosyanın tekemmül etmesinden itibaren 6 ay içerisinde karara bağlanır. İdari Yargılama Usul Kanunu 20. Maddesi Danıştay, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde dosyalar, bu Kanun ve diğer kanunlarda belirtilen öncelik veya ivedilik durumları ile Danıştay için Başkanlar Kurulunca; diğer mahkemeler için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca konu itibariyle tespit edilip Resmi Gazete’de ilan edilecek öncelikli işler göz önünde bulundurulmak suretiyle geliş tarihlerine göre incelenir ve tekemmül ettikleri sıra dahilinde bir karara bağlanır. Bunların dışında kalan dosyalar ise tekemmül ettikleri sıraya göre ve tekemmül tarihinden itibaren en geç altı ay içinde sonuçlandırılır.

VERGİ MAHKEMESİ KARARI CEZA MAHKEMESİNİ BAĞLAR MI?


Vergi Mahkemesi kararının Ceza Mahkemesini bağlayacağı ile ilgili mevzuatta açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Vergi Usul Kanunu 376. Maddesi
”Yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit eden Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi mecburidir.
359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğine sair suretlerle ıttıla hasıl eden Cumhuriyet başsavcılığı hemen ilgili vergi dairesini haberdar ederek inceleme yapılmasını talep eder. Kamu davasının açılması, inceleme neticesinin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesine talik olunur.
359 uncu maddenin (ç) fıkrasında yazılı suçların işlendiğinin inceleme sırasında tespiti halinde incelemenin tamamlanması beklenmeksizin, sair suretlerle öğrenilmesi halinde ise incelemeye başlanmaksızın Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından bu tespitlere ilişkin rapor düzenlenir ve rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla birlikte keyfiyet Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir. Kamu davasının açılması için incelemenin tamamlanması şartı aranmaz.
359 uncu maddede yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmalarda mütalaaya konu fiilin, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartı aranmaz.
359 uncu maddede yazılı suçlardan dolayı cezaya hükmedilmesi, vergi zıyaı cezası veya usulsüzlük cezalarının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez ” şeklindedir.
Fakat ceza mahkemeleri ile vergi mahkemelerinde fiilin farklı hukuki boyutları yargılama konusu yapılması nedeni ile her ne kadar mahkeme kararları arasında zorunlu bir bağlayıcılık olmasa da bir mahkemeden verilen kararın diğer mahkemede delil olarak kullanılması mümkündür.

VERGİ CEZALARI HANGİ HALLERDE SONA ERER?


Mükellefe uygulanan vergi cezaları ödeme, uzlaşma, zamanaşımı, mahkeme kararı, düzeltme, terkin, tahakkuk ve takipten vazgeçilmesi, af ile sona ermesi mümkündür.
Mükellef tahakkuk eden vergi ve vergi cezalarını ödemesi ile vergi borcu sona ermektedir. Mükellefin ödeme yaptığı vergi cezalarına karşı dava açma hakkı yoktur.
Mükellef vergi cezalarına karşı ihbarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içinde dava açarak vergi cezasının tahsil işlemini durdurabilirler açılan vergi davası sonucunda mahkeme vergi cezalarının hukuka aykırı olduğuna karar verirse vergi cezaları sona erecektir.
Vergi cezalarının Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar hükmü gereği zamanaşımı nedeni ile vergi borcu sona erecektir.

VERGİ CEZALARI KAÇ YILDA ZAMAN AŞIMINA UĞRAR?


Zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkmasıdır.
Zamanaşımı, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade eder. Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir