ramazanoglu-hukuk-danismanlik

Nafaka, boşanma sonrası veya ayrılık sonrası eşlerin veya çocukların maddi olarak korunmasını sağlamak amacıyla mahkeme kararıyla hükmedilen mali bir yükümlülüktür. Ancak zaman içinde ekonomik koşulların değişmesi, enflasyon oranlarının artması, ihtiyaçların farklılaşması veya nafaka yükümlüsünün gelirinde artış olması gibi nedenlerle daha önce hükmedilen nafaka miktarı yetersiz hale gelebilmektedir. İşte bu noktada başvurulan yöntem nafakanın artırılması davası olmaktadır.

Nafaka artırım davası nedir?

Nafaka artırım davası, nafaka alacaklısının mali durumunun zaman içinde bozulması ya da nafaka borçlusunun gelirinde artış yaşanması gibi nedenlerle, daha önce hükmedilmiş nafaka miktarının yeniden değerlendirilerek artırılması talebiyle açılan bir dava türüdür. Bu dava kapsamında mahkeme, mevcut nafakanın güncel ekonomik koşullar ve tarafların değişen ihtiyaçları doğrultusunda artırılıp artırılmayacağına karar verir.

Nafaka Türleri ve Artırım Davasına Konu Olabilecek Nafakalar

Türk Medeni Kanunu’na göre 4 çeşit nafaka bulunmaktadır. Bunlar; tedbir, yoksulluk, iştirak ve yardım nafakasıdır. Nafaka ve türleri hakkında daha detaylı bilgi edinmek için ‘Nafaka Nedir? Nafaka Çeşitleri‘ başlıklı yazımıza üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Bu dava bahsi geçen tüm nafaka türleri için açılabilmektedir.

Nafaka Artırım Davasının Şartları

Nafaka artırım davasının hangi koşullar altında açılabileceğinin anlaşılabilmesi için, Türk Medeni Kanunu’nun 176. maddesinin içeriğinin incelenmesi gerekmektedir.

Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi
Madde 176- “Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine
göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.
Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.
İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden
evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme
olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat
sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın
artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın
gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara
bağlayabilir.

Kanun metninden açıkça anlaşılacağı üzere bu davanın açılabilmesi için tarafların mali durumlarında değişiklik yaşanması gerekmektedir. Böyle bir durumda eğer hakkaniyet gereği mevcut nafakanın artırılması gerekmekteyse hakim bu yönde karar verir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemelerinin olmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olacaktır.

HMK m.6 gereği genel yetkili mahkeme davalı gerçek ya da tüzel kişinin, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Ayrıca TMK m.177’de özel bir hüküm düzenlenerek boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu belirlenmiştir.

Nafaka artırım davası ne zaman açılabilir?

Bu davanın açılması için mevcut nafakaya ilişkin verilen hükmün üzerinden ne kadar süre geçtiğinin önemi yoktur. Tarafların mali durumlarındaki değişiklik hakkaniyet gereği nafakanın artırılmasını gerektirecekse 1 yıl ya da 5 yıl gibi belirli bir sürenin geçmiş olması gerekmez.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/5965 E. , 2015/14023 K. Sayılı İlamı

“…Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. İştirak nafakası davasında, nafaka miktarının artış oranına ilişkin düzenleme bulunması daha sonra iştirak nafakasının arttırılması için dava açılmasına engel değildir. Önceki davada belirlenen iştirak nafakası ve artış oranı kesin hüküm oluşturmaz…”

Davada dikkate alınacak ölçütler

  • Tarafların mali durumları: Mahkeme, nafaka talep edenin ve ödeyenin güncel gelir durumlarını, malvarlıklarını ve genel ekonomik güçlerini dikkate alır. Geliri artan nafaka borçlusunun daha fazla katkı yapması mümkün görülürken, geliri azalan alacaklının desteğe olan ihtiyacı da önem kazanır.
  • Nafaka alacaklısının ihtiyaçları: Mahkeme tarafından nafaka alacaklısın hayatındaki mevcut değişimler ve değişen ihtiyaçlar dikkate alınır. Örneğin nafaka alacaklısının çocuk olduğu durumlarda çocuğun büyümesiyle birlikte artan eğitim, sağlık, beslenme ve barınma gibi giderleri, nafaka miktarının yeniden değerlendirilmesini gerektirebilir.
  • Ekonomik koşullardaki değişiklikler (enflasyon, hayat pahalılığı): Ülkedeki enflasyon oranı, döviz kurlarındaki artış ve genel hayat pahalılığı gibi ekonomik gelişmeler, daha önce belirlenen nafaka tutarının yetersiz hale gelmesine neden olabilir.

nafakanın gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesi

Nafaka ödemeleri uzun süreli olduğundan, ekonomik koşullardaki değişimlere karşı korunması gerekir. Bu nedenle mahkemeler, talep üzerine nafakanın her yıl belirli bir oranda artırılmasına karar verebilir. Bu artış oranı genellikle TÜFE ya da ÜFE gibi resmi enflasyon oranları esas alınarak yıllık artış yapılır. Böylece nafakanın alım gücü korunarak her yıl ayrı bir artırım davası açılmasına gerek kalmaması sağlanır.

Nafakanın gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesinde en önemli nokta nafaka alacaklısı ya da borçlusunun bu konudaki talebini mahkemeye iletmesidir. Hakim ‘taleple bağlılık ilkesi gereği’ talep olmaksızın re’sen bu konuda karar veremeyecektir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/3185 E.  ,  2016/6459 K. Sayılı İlamı

“…Ancak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 176/5. maddesinde “Hakim, istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.” denilmektedir.
Kanun hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere mahkemece taraf lehine hükmedilecek nafakanın gelecek yıllarda artışına hükmedilebilmesi için “istem” gerekmektedir. Aksi takdirde mahkemece bu yönde bir hüküm kurulamaz.
..”

Ayrıntılı bilgi ve danışmanlık hizmeti almak için bize buradan ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilecek Diğer Yazılarımız

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir