ramazanoglu-hukuk-danismanlik

Tasarrufun iptali davası; alacağını icra takibiyle tahsil edemeyen alacaklı tarafından, borçlunun son 5 yıl içerisinde gayrimenkul veya menkul mallarına ilişkin alacaklılarından mal kaçırma amacıyla gerçekleştirmiş olduğu tasarrufların iptali amacıyla, borçluya ve malı devralan üçüncü kişiye karşı açılan davadır.

Bu davanın İİK m.284 gereği tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren en geç hak düşürücü süre olan beş yıl içinde açılması gerekir.

Hukuki Dayanak

Tasarrufun iptali davaları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 277 ve 284. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Bu davanın temel amacı borçlunun kaçırmak için mal varlığından çıkardığı şeyler üzerinde -sanki bunlar borçluya aitmiş gibi- cebri icraya devamla alacağını almaktır.

Davanın tarafları da yine ilgili kanun maddelerinde belirlenmiştir. Buna göre tasarrufun iptali davalarında davacı alacağını icra takibi ile tahsil edemeyen ve aciz vesikası sahibi alacaklı, alacaklıdan mal kaçırma amacıyla mallarını üçüncü bir şahsa devreden borçlu, borçlunun mallarını devrettiği üçüncü şahıs ise bu davada üçüncü kişi/davalı olarak yer almaktadır.

Bu tür davalar ayni değil şahsi davalar olduklarından ve dolayısıyla dava taşınmazın aynına ilişkin olmadığından HMK’nın 12.maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi yetkili olmaz.

Dava sonucunda tasarrufun iptaline karar verildiğinde alacaklı sanki o mal borçluya aitmiş gibi cebri icraya devam edebilecektir.

Şartları

  • Alacaklı ve borçlu arasında gerçek bir borç ilişkisi bulunması
  • Aciz vesikası bulunması
  • Borçlu aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleşmiş olması
  • İptali talep edilen tasarrufun, icra takibi konusu edilen borcun doğum tarihinden sonra yapılmış olması gerekir.

Görevli Mahkeme

Tasarrufun iptali davaları asliye hukuk mahkemelerinde görülmekle birlikte İİK m.97 uyarınca açılan
istihkak davalarına karşılık dava olarak açılan iptal davası icra mahkemesinde görülecektir.

Bu dava sıra cetveline itiraz şeklinde açıldıysa görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleri olacaktır.

Yetkili Mahkeme

Bu davalarda yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği borçlunun ya da üçüncü kişi davalının
ikametgahı mahkemesinde açılacaktır.

Davada haksız fiil isnadı varsa dava haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde de açılabilecektir.

Özel Dava Şartı Olarak Aciz Vesikasının Bulunması

Tasarrufun iptali davasının açılması için alacaklının elinde geçici yahut kesin aciz vesikası bulunması gerekmektedir.

Aciz vesikası, borçlunun malvarlığının alacağı karşılamaya yetmediğini ve borçlunun acz halinde bulunduğunu gösterir. Bu belge olmadığı takdirde alacaklının iptal davası açmasında hukuki yarar bulunduğundan söz edilemeyecektir.

Alacaklı bu belgeyi dava açılmadan önce sunabileceği gibi kanun yolu incelemesi sırasında da sunabilecektir.

Alacaklı, iptal davasında sunacağı aciz vesikasını kendisi temin etmiş olmalıdır. Başkasının temin ettiği belgeye dayalı olarak dava ikame edilemez. Yine salt borçlu beyanı da aciz vesikası niteliğinde sayılmaz.

İptali Talep Edilebilecek Tasarruflar

İptal nedenleri İİK m.278 ve devamında sayılmıştır.

Madde 278 (Değişik: 18/2/1965-538/114 md.)
Mütat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması
sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi
olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar
geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır.
Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemez.
Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir.

  1. (Değişik: 9/11/1988-3494/53 md.) (…)82 (…)83 füru, (…)84 (…)83 (…)85 arasında yapılan ivazlı tasarruflar,
  2. Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek
    aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler,
  3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve
    intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri,

Madde 279 – Aşağıdaki tasarruflar borcunu ödemiyen bir borçlu tarafından hacizden
veya mal bulunmaması sebebile acizden yahut iflasın açılmasından evvelki bir sene içinde
yapılmışsa yine batıldır:
1 – Borçlunun teminat göstermeği evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müstesna
olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehinler;
2 – Para veya mutat ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödemeler;
3 – Vadesi gelmemiş borç için yapılan ödemeler.
4 – (Ek : 9/11/1988-3494/54 md.)Kişisel hakların kuvvetlendirilmesi için tapuya verilen şerhler.
Bu tasarruflardan istifade eden kimse borçlunun hal ve vaziyetini bilmediğini ispat
eylerse iptal davası dinlenmez.


Madde 280 – (Değişik: 18/2/1965-538/115 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/66 md.) Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir
borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde
bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya
bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin
gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflâs yoluyla takipte
bulunulmuş olmalıdır.
(Mülga ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.)
(Değişik: 9/11/1988-3494/55 md.) Üçüncü şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul
veya füruu ile üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımları, evlat edineni
veya evlatlığı ise borçlunun birinci fıkrada beyan olunan durumunu bildiği farz olunur. Bunun
hilafını üçüncü şahıs, ancak 279 uncu maddenin son fıkrasına göre isbat edebilir.
Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir
kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden
şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle
hareket ettiği kabul olunur. Bu karine, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya
terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün
olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan
olunduğunu ispatla çürütülebilir.

Konuya ilişkin ayrıntılı bilgi ve danışmanlık hizmeti almak için bize buradan ulaşabilirsiniz.

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir