Var olan icra takibi sonucunda borçlunun haczedilen taşınır yahut taşınmaz malları alacaklının talebi üzerine satışa çıkartılır. Genellikle açık artırma yöntemiyle gerçekleştirilen bu kurum kamu düzenini ilgilendirmekte olduğundan İİK kapsamında sürecin her aşaması sıkı şekil şartlarına tabidir. Bu şartlara uygun olmaksızın gerçekleştirilen ihalenin feshi talep edilebilir.
Hukuki Dayanak
İhalenin feshi kurumu, yasal dayanağını 2004 sayılı İİK m.134’ten almaktadır. İhalenin feshi kurumu aracılığıyla satış işlemi gerçekleştikten sonra bu işlemde hukuka aykırılıkların var olduğu tespit edilirse gerçekleştirilen ihale mahkeme kararıyla feshedilerek iptal edilebilir. İhalenin feshi istemi bir dava değil şikayet olup, ihalenin feshi yargılamasında paraya çevirme işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığının denetimi yapılmaktadır. ( Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2024/754 E. , 2024/1607 K. Sayılı İlamı)
Kimler İhalenin Feshi Talebinde Bulunabilir?
Kanun koyucu ihalenin feshi davasını açabilecek kişileri tahdidi olarak İİK m.134/2’de belirtmiştir. Buna göre yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde adres bildirmek koşuluyla ihalenin feshi talebinde bulunabilecektir. İhalenin feshini isteyecek kişilerin Kanunda sınırlı olarak sayılmasının sebebi, ihalenin feshinin kötüniyetle talep edilmesini engellemektir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2025/1706 E. , 2025/2666 K. Sayılı İlamı)
İhalenin Feshi Nedenleri
İİK.nun 134.maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece “BK.nun 226.maddesinde yazılı”, “satış ilanı tebliğ edilmemiş olması”, “satılan malın esaslı niteliklerindeki hata” ve “ihaledeki fesat” nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında;
1-İhaleye fesat karıştırılmış olması,
2-Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler,
3-İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler,
4-Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/24603 E. , 2015/27019 K. Sayılı İlamı)
Konuya İlişkin Yargıtay Kararları
Satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ihalenin feshi nedenidir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/20011 E. , 2015/23899 K. Sayılı İlamı
“…Bilindiği üzere; İİK.’nun 134.maddesinde, satılan malın esaslı niteliklerindeki hata nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. Öte yandan, gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında; artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler ihalenin bozulma nedenleri arasında sayılmıştır.
İİK.’nun 134/2. maddesinde ise; ihalenin feshinin, icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebileceği hükme bağlanmıştır. Ancak; aynı maddenin 7. fıkrasında satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya bilahare vakıf olunması halinde şikayet müddetinin öğrenme tarihinden başlayacağı ifade edilmiş; bu sürenin ise her halükarda ihaleden itibaren bir seneyi geçemeyeceği öngörülmüştür
Somut olayda, ihale konusu Ü… Köyü’nde bulunan tarla vasfındaki …ada 19 sayılı parsel ile aynı köyde kain bahçe niteliğindeki … ada 3 sayılı parselin satış bedelleri üzerinden alınacak KDV oranlarının satış ilanı ve şartnamede %1 olarak gösterildiği, anılan taşınmazların 05.03.2015 tarihinde gerçekleştirilen 1. açık artırmada şikayetçi 3. kişiye ihale edildiği,ihale bedellerini ödemek üzere 10 günlük süre verilen 3. kişi N.. K..’un taşınmazlara ilişkin KDV beyannamesi düzenlenmesi talebiyle yaptığı başvuru üzerine icra müdürlüğünce 13.03.2015 tarihinde taşınmazların KDV oranının satış ilanında sehven % 1 olarak yazıldığı, KDV Kanunu uyarınca ise gerçek KDV oranının %18 olduğu, bu nedenle,taşınmazlara ilişkin KDV beyannamesinin de %18 oran esas alınarak düzenlenmesi yönünde karar verildiği anlaşılmaktadır.
O halde, ihale konusu 2 parça taşınmaza ilişkin olarak satış bedeli üzerinden alınacağı ilan edilen KDV oranı ile icra müdürlüğünün 13.03.2015 tarihli kararıyla 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu gereğince uygulanacağı belirtilen KDV oranı arasında müşteriyi yanıltıcı nitelikte aykırılık ve önemli ölçüde çelişki bulunduğu kuşkusuzdur. Bir başka deyişle, gerçek KDV oranı ilan edilenden fazla olup; bu farklılık nedeniyle şikayetçi alıcının hataya düşürüldüğünün kabulü gerekir. Bu durumda ise, arttırmaya hazırlık aşamasındaki ve satılan malın esaslı niteliklerindeki hata söz konusu olduğundan ihalenin feshinin gerekeceği açıktır…”
Ayrıntılı bilgi ve danışmanlık hizmeti almak için bize buradan ulaşabilirsiniz.
